Top 4401-4500 Most Common Turkish Words

Expand your Turkish vocabulary with these high-frequency words. Perfect for intermediate learners looking to strengthen their foundation.

#4401
tahta
wood
Bu masa tahta.
This table is made out of wood.
#4401
tahta
board
Balıkçı kendini yüzen bir tahta vasıtasıyla kurtardı.
The fisherman saved himself by means of a floating board.
#4401
tahta
wooden
Bu tahta bir tarak.
This is a wooden comb.
#4401
tahta
throne
O, kraliçe Elizabet'in tahta çıkışının ellinci yıl dönümü için bir hediyeydi gibi görünüyor.
It seems it was a gift for the 50th anniversary of Queen Elizabeth's accession to the throne.
#4402
çerçeve
frame
Bob portreyi hoş bir çerçeve ile çerçeveledi fakat o tepetaklak olmuştu.
Bob mounted the portrait in a fancy frame, but it was upside down.
#4403
finlandiya
Finland
Norveç ve Finlandiya gibi ülkelerde kışın çok kar olur.
In such countries as Norway and Finland, they have lots of snow in winter.
#4403
finlandiya
FINLAND
Norveç ve Finlandiya gibi ülkelerde kışın çok kar olur.
In such countries as Norway and Finland, they have lots of snow in winter.
#4404
kürtçe
Kurdish
Kürtçe biliyorum.
I know Kurdish.
#4405
meltem
breeze
Meltem iyi hissettiriyor.
The breeze feels good.
#4406
aleti
instrument
Bir müzik aleti çalarsın, değil mi?
You play a musical instrument, don't you?
#4406
aleti
tool
Ben önce talimatları okumadan bu aleti kullanamam.
I can't use this tool without reading the instructions first.
#4407
anormal
abnormal
Çevre kirlenmesi anormal hava koşullarına neden oluyor.
Environmental pollution is causing abnormal weather conditions.
#4407
anormal
abnormally
Japonya'da gayrimenkul fiyatları anormal bir biçimde artıyor.
The price of real estate has been rising abnormally in Japan.
#4408
basketbolcu
basketball player
Tom harika bir basketbolcu.
Tom is an amazing basketball player.
#4409
bildiğim
know
Bildiğim kadarıyla, söylenti doğru değildir.
The rumor is not true as far as I know.
#4409
bildiğim
I know
Bildiğim kadarıyla, söylenti doğru değildir.
The rumor is not true as far as I know.
#4410
evliliği
marriage
Evliliği için onu tebrik ettiler.
They congratulated him on his marriage.
#4411
fedakarlık
sacrifice
Fedakarlık bazen gereklidir.
Sacrifice is sometimes necessary.
#4412
grubundan
group
O, grubundan ayrıldı.
He strayed from his group.
#4413
haklar
Rights
O, siyahların şiddet olmaksızın eşit haklar için mücadelelerini kazanabileceklerine inanıyordu.
He believed that blacks could win their fight for equal rights without violence.
#4413
haklar
rights
O, siyahların şiddet olmaksızın eşit haklar için mücadelelerini kazanabileceklerine inanıyordu.
He believed that blacks could win their fight for equal rights without violence.
#4414
ilkesi
Principle
Eşit uzaklık ilkesi nedir?
What is principle of equidistance?
#4414
ilkesi
principle
Eşit uzaklık ilkesi nedir?
What is principle of equidistance?
#4415
istisna
exception
Portekiz bir istisna değildir.
Portugal is not an exception.
#4416
kaybetmek
lose
Anahtarı kaybetmek senin dikkatsizliğindi.
It was careless of you to lose the key.
#4417
kırılması
breaking
Bacağımın kırılması riskini istemiyorum.
I don't want to risk breaking my leg.
#4418
kıyısı
shore
Göl kıyısı boyunca yürüdük.
We walked along the shore of the lake.
#4418
kıyısı
coast
Açık havada, Estonya kıyısı Helsinki'den görülebilir.
During clear weather, the coast of Estonia is visible from Helsinki.
#4419
mahcup
embarrassed
Onun söylediğine mahcup oldum.
I was embarrassed by what she said.
#4419
mahcup
mortified
Ben onu duyduğumda mahcup oldum.
When I heard that, I was mortified.
#4419
mahcup
embarrass
Kendini mahcup etme.
Don't embarrass yourself.
#4419
mahcup
ashamed
Sen bilgisizliğinden dolayı mahcup olmalısın.
You should be ashamed of your ignorance.
#4420
meraklı
curious
O asla şehir hakkında tekrar meraklı olmazdı.
Never again would she be curious about the city.
#4420
meraklı
nosy
Tom'un bazı meraklı komşuları var.
Tom has some nosy neighbors.
#4420
meraklı
inquisitive
Tom meraklı görünüyor.
Tom looks inquisitive.
#4421
mevsimi
season
Bu, yılın en iyi mevsimi.
It's the best season of the year.
#4422
nezaket
kindness
Nezaket bir erdemdir.
Kindness is a virtue.
#4422
nezaket
politeness
Nezaket sadece her toplumda farklı olan bir protokoldür.
Politeness is just a protocol that is different in every society.
#4423
pop
pop
Lucy'nin pop şarkıcısıyla evleneceği kesin.
It is certain that Lucy will marry the pop singer.
#4424
salatalık
cucumber
Ben bir salatalık yiyorum.
I am eating a cucumber.
#4425
sorunumuz
problem
Bir sorunumuz var.
We've got a problem.
#4425
sorunumuz
our problem
Bu bizim sorunumuz.
This is our problem.
#4425
sorunumuz
situation
Bizim bir sorunumuz var.
We have a situation.
#4426
yeraltı
underground
Yeraltı mağaralarını araştırmayı sever.
He likes to explore underground caves.
#4426
yeraltı
underworld
Tom'un birçok yeraltı dünyası bağlantısı var.
Tom has many underworld connections.
#4426
yeraltı
groundwater
Dünyanın tatlı suyunun %68'inden fazlası buzda ya da buzullarda kilitlidir; ve diğer %30'u yeraltı suyudur.
Over 68 percent of Earth's freshwater is locked up in ice and glaciers; and another 30 percent is in groundwater.
#4427
yüzey
surface
Güneşin yüzey sıcaklığı 6000 ° C civarındadır.
The surface temperature of the sun is around 6000°C.
#4428
belçikalı
Belgian
Belçikalı diye bir şey yok, yalnızca Valonlar ve Flamanlar var.
There is no such thing as a Belgian, there are only Walloons and Flemish.
#4428
belçikalı
belgian
Belçikalı diye bir şey yok, yalnızca Valonlar ve Flamanlar var.
There is no such thing as a Belgian, there are only Walloons and Flemish.
#4429
oral
oral
Oral kullanım için.
For oral use.
#4430
antibiyotik
Antibiotics
Ben antibiyotik alıyorum.
I'm taking antibiotics.
#4431
azınlık
minority
Azınlık haklarını korumalıyız.
We have to stand up for minority rights.
#4432
boyama
painting
En sevdiğiniz boyama araçları nelerdir?
What's your favorite painting medium?
#4432
boyama
coloring
Boyama eğlencedir.
Coloring is fun.
#4433
coğrafya
geography
Coğrafya ve tarihi severim.
I like geography and history.
#4433
coğrafya
Geography
Coğrafya ve tarihi severim.
I like geography and history.
#4434
davetiye
invitation
Bir davetiye aldım.
I received an invitation.
#4435
döken
shed
Yaprak döken ağaçlar yapraklarını sonbaharda döker.
Deciduous trees shed their leaves in autumn.
#4436
eleştirel
critical
Ben çok eleştirel olabileceğimi düşünmekteyim.
I've been thinking that I may have been too critical.
#4437
evrak
document
Yeni evrak sistemi 4.000$ değerinde.
The new document system is worth $4,000.
#4437
evrak
paperwork
Evrak işimin gerisindeyim.
I'm behind in my paperwork.
#4437
evrak
documents
Tom evrak çantasını açtı ve birkaç belge çıkardı.
Tom opened his briefcase and pulled out a couple of documents.
#4437
evrak
briefcase
Para evrak çantasından çalındı.
The money was stolen from his briefcase.
#4438
faşist
fascist
Tom bir faşist.
Tom is a fascist.
#4439
iyimser
optimistic
Senin görüşün çok iyimser.
Your view is too optimistic.
#4440
karnına
stomach
Bu ilacı aç karnına almamalısın.
You shouldn't take this medicine on an empty stomach.
#4440
karnına
belly
Tom hamile karısının karnına elini koydu.
Tom put his hand on his pregnant wife's belly.
#4441
kenevir
hemp
Keçi sütü, badem sütü, hindistan cevizi sütü, soya sütü, kenevir sütü ve pirinç sütü gibi inek sütü için birçok alternatifler vardır.
There are many alternatives to cow milk, such as goat milk, almond milk, coconut milk, soy milk, hemp milk and rice milk.
#4441
kenevir
cannabis
Tom tıbbi nedenlerle kenevir kullanmaktadır.
Tom uses cannabis for medical reasons.
#4442
kusursuz
flawless
Nasıl böyle kusursuz Almanca konuşabiliyorsun?
How can you speak such flawless German?
#4442
kusursuz
impeccable
Kral ailesine sadece en kusursuz yemekler sunulur.
Only the most impeccable dishes are served to the royal family.
#4442
kusursuz
perfect
Bu rapor kusursuz değil.
This report is not perfect.
#4442
kusursuz
flawlessly
Her iki yöntem kusursuz çalıştı.
Both methods worked flawlessly.
#4443
kör
blind
Aşkın kör olduğunu söylüyorlar.
They say love is blind.
#4443
kör
blunt
Kılıcım kör olabilir ama o senin gibi biri için fazlasıyla yeterli.
My sword may be blunt, but that's more than enough for someone like you.
#4444
kırılgan
fragile
Bugün belirli bir kimse müthiş kırılgan oluyor.
A certain someone is being awfully fragile today.
#4445
seninle
you
Herkes seninle tanışmak istiyor.Sen ünlüsün!
Everyone wants to meet you. You're famous!
#4445
seninle
with you
Seninle paylaşacak bir kozum var.
I have a bone to pick with you.
#4446
seviyor
loves
Linda çikolata seviyor.
Linda loves chocolate.
#4446
seviyor
likes
Hanako keki çok fazla seviyor.
Hanako likes cake very much.
#4446
seviyor
love
Müzik seviyor musunuz?
Do you love music?
#4446
seviyor
he loves
O, seni benim sevdiğim kadar çok seviyor.
He loves you as much as I do.
#4446
seviyor
he likes
İtalyan yemeğini seviyor.
He likes Italian food.
#4447
tatlısı
jamun
Bir kemalpaşa tatlısı yedim.
I ate a gulab jamun.
#4448
hendek
Ditch
Sığ hendek üzerinden atladı.
He leaped over the shallow ditch.
#4448
hendek
ditch
Sığ hendek üzerinden atladı.
He leaped over the shallow ditch.
#4448
hendek
moat
Kalenin etrafında bir hendek var.
There's a moat around the castle.
#4449
albümü
album
Bu albümü, okul günlerimi hatırlamadan asla göremem.
I never see this album without remembering my school days.
#4450
alemi
kingdom
Tanrı'nın alemi nasıl bir yer? Neyle kıyaslayacağım onu? Bir adamın alıp bahçesine ektiği hardal tohumu tanecikleri gibi. Büyüyüp kocaman bir ağaç oldu, ve sonra göğün kuşları dallarına misafir oldu.
What is the Kingdom of God like? To what shall I compare it? It is like a grain of mustard seed, which a man took, and put in his own garden. It grew, and became a large tree, and the birds of the sky lodged in its branches.
#4451
açıklamak
Explain
Bunun niçin işe yaramayacağını sana açıklamak çok fazla zamanımı alır.
It would take me too much time to explain to you why it's not going to work.
#4451
açıklamak
explain
Bunun niçin işe yaramayacağını sana açıklamak çok fazla zamanımı alır.
It would take me too much time to explain to you why it's not going to work.
#4451
açıklamak
describe
Çoğu dilde ölüm ve ölmeyi açıklamak için örtülü ifadeler vardır.
Most languages have euphemistic expressions to describe death and dying.
#4451
açıklamak
clarify
Sadece onu açıklamak istedim.
I just wanted to clarify that.
#4452
boks
boxing
Boks ve hokey gibi sporları sevmem.
I don't like such sports as boxing and hockey.
#4452
boks
Boxing
Boks ve hokey gibi sporları sevmem.
I don't like such sports as boxing and hockey.
#4453
dönüştürmek
transform
Bu keşif alanı dönüştürmek için potansiyele sahiptir.
This discovery has the potential to transform the field.
#4453
dönüştürmek
convert
Bin kronu dolara dönüştürmek istiyorum.
I would like to convert a thousand kronor to dollars.
#4454
füzesi
missile
Münir'in arabası bir İsrail füzesi tarafından vuruldu.
Munir's car was struck by an Israeli missile.
#4455
helikopteri
helicopter
Tom bir helikopteri nasıl uçuracağını biliyor.
Tom knows how to fly a helicopter.
#4456
istasyon
station
Otobüsle istasyon yaklaşık on dakika sürer.
It's about ten minutes to the station by bus.
#4456
istasyon
Station
Otobüsle istasyon yaklaşık on dakika sürer.
It's about ten minutes to the station by bus.
#4457
kasa
safe
Bu kasa değerli eşyaları saklamak içindir.
This safe is for keeping valuables.
#4457
kasa
vault
Dan kasa dairesine girdi ve milyonlarca dolar çaldı.
Dan broke into the vault and stole millions of dollars.
#4458
kulağa
sounds
Kulağa hoş geliyor!
Sounds good!
#4458
kulağa
ear
Dan'in boğazı neredeyse kulaktan kulağa kesildi.
Dan's throat was cut almost from ear to ear.
#4459
kurgu
Fiction
Hangisini daha çok seversin, kurgu ya da kurgu olmayan?
Which do you like better, fiction or non-fiction?
#4459
kurgu
fiction
Hangisini daha çok seversin, kurgu ya da kurgu olmayan?
Which do you like better, fiction or non-fiction?
#4459
kurgu
scifi
Bilim kurgu filmlerini beğenir misin?
Do you like sci-fi movies?
#4460
lisansı
license
Topladığımız tüm cümleleri Creative Commons Attribution lisansı altında serbest bırakıyoruz.
We're releasing all the sentences we collect under the Creative Commons Attribution license.
#4461
mahkûm
prisoner
Mahkûm iki aydır parmaklıklar arkasındaydı.
The prisoner was behind bars for two months.
#4461
mahkûm
convict
Hapishaneden bir mahkûm kaçtı.
A convict has escaped from prison.
#4462
mor
purple
Renk pembeden daha çok mor.
The color is purple rather than pink.
#4462
mor
violet
O, mor gözlü kadınlardan hoşlanıyor.
He likes women with violet eyes.
#4463
perişan
distraught
Tom perişan.
Tom is distraught.
#4463
perişan
miserable
Kate Chris'e baktı ve sonra onu görmezden geldi, bu onu perişan etti.
Kate glanced at Chris and then ignored him, making him feel miserable.
#4463
perişan
devastated
Tom perişan oldu.
Tom was devastated.
#4464
stadyum
stadium
Stadyum beyzbol hayranlarının akınına uğradı.
The stadium was flooded with baseball fans.
#4465
söndürmek
extinguish
Onlar yanını söndürmek için birlikte çalıştılar.
They worked together to extinguish the fire.
#4466
taşıyıcı
carrier
Posta taşıyıcı postaları kapıdan kapıya dağıtır.
The mail carrier delivers mail from door to door.
#4467
yenilemek
renew
Bu yıl pasaportunu yenilemek zorunda olduğundan emin misin?
Are you sure you have to renew your passport this year?
#4468
jeoloji
Geology
Tom jeoloji sınavında kopya çekti.
Tom cheated on the geology exam.
#4468
jeoloji
geology
Tom jeoloji sınavında kopya çekti.
Tom cheated on the geology exam.
#4469
kova
bucket
Yangın olursa diye el altında her zaman bir kova su bulundur.
Always keep a bucket of water handy, in case of fire.
#4469
kova
Aquarius
Biz Balık Çağı'nın sonundayız ve Kova Çağına giriyor olacağız.
We are at the end of the Age of Pisces and will be entering the Age of Aquarius.
#4470
delege
delegates
Altmış delege seçildi.
Sixty delegates were elected.
#4471
efsanevi
legendary
Efsanevi futbolcu Diego Armando Maradona, Arjantinlidir.
The legendary footballer Diego Armando Maradona is from Argentina.
#4471
efsanevi
fabled
O, İnkaların efsanevi altın şehrini bulduğuna inanarak öldü.
He died believing that he had found the fabled golden city of the Incas.
#4472
fosil
fossil
Fosil yakıtlar sonsuza kadar var olmayacak.
Fossil fuels won't be available forever.
#4473
grafik
graphic
Tom bir öğretmen olmadan önce bir grafik tasarımcısıydı.
Tom was a graphic designer before he became a teacher.
#4473
grafik
graphics
Grafik tasarım yapıyorum, ama kendime sanatçı diyemem.
I make graphics, but I wouldn't call myself an artist.
#4473
grafik
chart
Grafik 2'ye bir bakış, bu ticaret döngülerinden bazılarının çok kısa ömürlü olduğunu ortaya çıkaracaktır.
A glance at Chart 2 will reveal that some of these trade cycles are very short-lived.
#4473
grafik
graphical
Oyun tasarımının en önemli bölümlerinden biri de kısaca grafik kullanıcı arayüzü veya GUI'dir.
One of the most important parts of game design is the graphical user interface, or GUI for short.
#4474
hafifçe
lightly
Her zaman hafifçe giyinirim.
I dress lightly all the time.
#4474
hafifçe
gently
Yol batıya doğru hafifçe kıvrılır.
The road curves gently towards the west.
#4474
hafifçe
faintly
Tom hafifçe başını salladı.
Tom nodded faintly.
#4475
kapatıp
close
Gözlerini kapatıp uyu!
Close your eyes and sleep!
#4475
kapatıp
turn off
Radyoyu kapatıp televizyonu aç.
Turn off the radio and put on the television!
#4476
kaçma
escape
O, kaçma girişiminde bulundu.
He attempted to escape.
#4476
kaçma
run away
Tom kaçma arzusu hissetti.
Tom felt the urge to run away.
#4477
keçi
goat
O, keçi gibi kokuyor.
He smells like a goat.
#4478
makas
scissors
Masanın üstünde bir makas var.
There is a pair of scissors on the desk.
#4479
mekanik
mechanical
Hiçbir mekanik sorun bulunmadı.
No mechanical problems were found.
#4479
mekanik
mechanic
Orrery, Güneş Sistemi'nin mekanik bir modelidir.
Orrery is a mechanic model of the Solar System.
#4480
start
start
Start derhal yapılmalı.
A start should be made at once.
#4481
uyanık
vigilant
Uyanık olun.
Be vigilant.
#4481
uyanık
awake
Kahve beni uyanık tutar.
Coffee keeps me awake.
#4481
uyanık
lookout
Uyanık kalın.
Remain on the lookout.
#4482
yabani
wild
Bazı yabani tavşanları ormanda görebilirsiniz.
You can see some wild rabbits in the forest.
#4482
yabani
feral
Çiftçinin koyunlarından birkaçı, yabani köpekler tarafından öldürülmüştü.
The farmer had several of his sheep killed by feral dogs.
#4483
yaprak
leaf
Kuru bir yaprak yere düştü.
A dead leaf fell to the ground.
#4484
gaziler
veterans
Ben gaziler için müteşekkirim.
I am thankful for veterans.
#4485
kırım
Crimea
Kırım Ukrayna'dır!
Crimea is Ukraine!
#4486
ortodoks
Orthodox
1859'dan itibaren, Amerika'dan Protestan misyonerler gelmeye başladı ve Katolik ve de Rus Ortodoks kiliseleri de misyonerlik çalışmalarına aktif olarak dahil oldular.
From 1859, Protestant missionaries from America started to arrive, and the Catholic and Russian Orthodox churches also became actively involved in missionary work.
#4486
ortodoks
orthodox
1859'dan itibaren, Amerika'dan Protestan misyonerler gelmeye başladı ve Katolik ve de Rus Ortodoks kiliseleri de misyonerlik çalışmalarına aktif olarak dahil oldular.
From 1859, Protestant missionaries from America started to arrive, and the Catholic and Russian Orthodox churches also became actively involved in missionary work.
#4487
alüminyum
aluminum
Alüminyum bir metaldir.
Aluminum is a metal.
#4488
bildiri
Statement
Ortak bir bildiri üzerinde anlaştılar.
They agreed on a joint statement.
#4488
bildiri
papers
Önde gelen bilginler konferansta bildiri sunmaya davet edilmiştir.
Leading scholars have been invited to present papers at the conference.
#4488
bildiri
statement
Ortak bir bildiri üzerinde anlaştılar.
They agreed on a joint statement.
#4489
düş
dreaming
Düş görmenin hiçbir maliyeti yoktur.
Dreaming costs nothing.
#4490
fakir
poor
Fakir, çok az şeye sahip olan değildir fakat çok isteyendir.
Poor is not the one who has too little, but the one who wants too much.
#4490
fakir
pauper
Bir kral gibi kahvaltı, bir prens gibi öğle yemeği ve bir fakir gibi akşam yemeği ye.
Eat breakfast like a king, lunch like a prince, and dinner like a pauper.
#4491
kakao
Cocoa
Çikolata kakao çekirdeklerinden yapılır.
Chocolate is made from cocoa beans.
#4491
kakao
cocoa
Çikolata kakao çekirdeklerinden yapılır.
Chocolate is made from cocoa beans.
#4491
kakao
cacao
Dünyanın önde gelen kakao üreticileri Fildişi Sahili, Gana ve Endonezya'dır.
The world's leading cacao producers are Côte d’Ivoire, Ghana, and Indonesia.
#4492
kemeri
belt
Arabaya bindiğinde her zaman bir emniyet kemeri takmalısın.
You should always wear a seat belt when you are riding in a car.
#4493
komedyen
comedian
O komedyen çok komik.
That comedian is very funny.
#4494
kuşu
bird
Okinawa'yı ziyaret ettiğimizde kuşu gördük.
We saw the bird when we visited Okinawa.
#4494
kuşu
owl
O bir gece kuşu.
She's a night owl.
#4495
tablet
tablet
Tablet içinde, askorbik asid konsantrasyonu çok düşüktür.
The concentration of ascorbic acid in the tablet is very low.
#4496
örtüsü
cover
Karanlığın örtüsü altında yol aldık.
We advanced under cover of darkness.
#4496
örtüsü
blanket
Hayal kırıklığına uğratıcı duyuruyu duyduklarında herkese bir sessizlik örtüsü düştü.
A blanket of silence fell over everyone when they heard the disappointing announcement.
#4497
mercan
Coral
Mercan kayalığı, bölgenin en önemli cazibesidir.
The coral reef is the region's prime attraction.
#4498
nazi
Nazi
Joseph Goebbels Kamu Aydınlatma ve Propaganda Nazi bakanıydı.
Joseph Goebbels was the Nazi minister of Public Enlightenment and Propaganda.
#4499
oğlak
Capricorn
Oğlak burcuyum.
I'm a Capricorn.
#4500
aktivist
activist
Einstein sadece bir bilim adamı değil fakat aynı zamanda sosyal aktivist ve bir insancıl kimse.
Einstein was not only a scientist, but also a social activist and a humanitarian.
Practice All Most Common Words from Your Phone
Download from the AppStore Download from GooglePlay

Take your learning to the next level with our mobile app

3000 Most Common Words
100k+ Example Sentences
Handsfree Autoplaying Flashcards
Schedulable Notifications
Progressively Translated Books
Anagram, Hangman, Lingo
Conjugation Pairs
12 Practice Types
100+ Versatile Topics
Add Your Own Words & Tags
Backup & Sync Progress
No Ads or Data Sharing
Available on all Platforms
Natural Pronunciation
Completely Offline
Custom Spaced Repetition
Direct Dictionary Search