Top 1201-1300 Most Common Turkish Words

Learn essential Turkish vocabulary with real-world examples. These common words form the foundation of everyday Turkish communication.

#1201
konuya
thread
Bu konuya başladım.
I started this thread.
#1201
konuya
topic
O, konuya aşinadır.
He is familiar with the topic.
#1201
konuya
subject
Ben, dikkatimi konuya yoğunlaştırdım.
I concentrated my attention on the subject.
#1202
beslenme
nutrition
İyi beslenme bir bebeğin büyümesi için hayati önem taşımaktadır.
Good nutrition is vital for an infant's growth.
#1202
beslenme
feeding
Birçok çiftçi kuraklık sırasında beslenme maliyetlerinde tasarruf etmek için kendilerini stoktan mahrum bırakmak zorunda kaldılar.
Many farmers had to divest themselves of stock during the drought to save on feeding costs.
#1202
beslenme
diet
Beslenme ve sağlık arasında bir bağlantı var olmalı mı?
Must there be a link between diet and health?
#1203
unutulmaz
unforgettable
Bu, ilk kez birbirimizle tanıştığımız unutulmaz yerdir.
This is the unforgettable place where we met each other for the first time.
#1203
unutulmaz
memorable
Hayatınızın en unutulmaz günü neydi?
What was the most memorable day of your life?
#1204
denize
to the sea
Denize yarım milden daha fazla değil.
It is no more than half a mile to the sea.
#1204
denize
sea
Denize yakın yaşıyorum. Bu yüzden sık sık plaja giderim.
I live near the sea, so I often get to go to the beach.
#1204
denize
overboard
Tom denize düştü.
Tom has fallen overboard.
#1205
kaynak
Source
Açık kaynak; teknolojik yeniliği sağlayan motordur.
Open source is the engine that drives technological innovation.
#1205
kaynak
source
Açık kaynak; teknolojik yeniliği sağlayan motordur.
Open source is the engine that drives technological innovation.
#1205
kaynak
resource
Su yasası bir kaynak olarak suya sahip olma, kontrolü ve kullanımı ile ilgili hukuk alanıdır.
Water law is the field of law dealing with the ownership, control, and use of water as a resource.
#1206
sol
left
Hastanenin sol tarafında bankayı göreceksin.
You'll see the bank on the left hand side of the hospital.
#1207
suudi
Saudi
Suudi Arabistan büyük elçisinin istifa ettiğini az önce gördüm.
I've seen just now that the ambassador of Saudi Arabia has resigned.
#1208
çağrı
Call
Milletler arası bir çağrı yapmak istiyorum.
I'd like to make an overseas call.
#1208
çağrı
call
Milletler arası bir çağrı yapmak istiyorum.
I'd like to make an overseas call.
#1209
cumartesi
Saturday
Bob cumartesi günü bakkalda bir kâtip olarak çalıştı.
Bob worked as a clerk in the grocery store on Saturday.
#1210
dev
giant
Dev pandalar sadece Çin'de yaşarlar.
Giant pandas live only in China.
#1210
dev
gigantic
Dev gibi bir kuş ona doğru uçarak geldi.
A gigantic bird came flying toward him.
#1210
dev
huge
Dev bir federal bütçe açığı, yıllardır Amerikan ekonomisinin başına bela oldu.
A huge federal budget deficit has been plaguing the American economy for many years.
#1211
veri
data
Veri henüz derlenmiş değil.
The data hasn't been compiled yet.
#1212
eşlik
accompanying
Çeşmenin önünde gitarıyla kendine eşlik eden genç bir kadın vardı.
In front of the water fountain, there was a young woman accompanying herself on a guitar.
#1213
çarşamba
Wednesday
Gelecek çarşamba iyi olacak.
Next Wednesday will be fine.
#1214
amerika
USA
USA Amerika Birleşik Devletleri anlamına gelir.
USA stands for the United States of America.
#1214
amerika
America
Eğer para kazanmak için buradaysan, Amerika bulunmak için hoş bir yer.
America is a lovely place to be, if you are here to earn money.
#1214
amerika
American
Amerika bayrağında 50 yıldız vardır.
There are 50 stars on the American flag.
#1215
fakültesi
faculty
Birçok üniversite fakültesi üniversite başkanından hoşlanmaz.
Many university faculty dislike the university president.
#1216
zafer
Victory
Zafer bizi heyecanlandırdı.
The victory excited us.
#1216
zafer
victory
Zafer bizi heyecanlandırdı.
The victory excited us.
#1216
zafer
glory
Nerede bir Kazak, orada bir zafer var.
Where there's a Cossack, there's glory.
#1216
zafer
triumph
Aşk zafer kazanmalıdır.
Love must triumph.
#1217
doğa
Nature
Doğa ona hem sağlıklı bir akıl hem de sağlıklı bir vücut bahşetti.
Nature endowed her with both a sound mind and a sound body.
#1217
doğa
nature
Doğa ona hem sağlıklı bir akıl hem de sağlıklı bir vücut bahşetti.
Nature endowed her with both a sound mind and a sound body.
#1217
doğa
natural
Asit yağmuru bir doğa olayı değildir.
Acid rain is not a natural phenomenon.
#1218
işlemi
operation
Tom'un işlemi hakkında birkaç sorum var.
I have a few questions about Tom's operation.
#1219
alternatif
alternative
Teklif ettiğine alternatif yok mudur?
Is there no alternative to what you propose?
#1219
alternatif
an alternative
Biz alternatif bir yöntem benimsedik.
We adopted an alternative method.
#1220
bütçe
budget
Dev bir federal bütçe açığı, yıllardır Amerikan ekonomisinin başına bela oldu.
A huge federal budget deficit has been plaguing the American economy for many years.
#1221
bina
building
Tepenin eteğinde beyaz bir bina görürsün.
You see a white building at the foot of the hill.
#1222
iken
while
Londrada iken, İngilizce eğitimi aldı.
While in London, she studied English.
#1223
yalnız
alone
Yalnız olan herkes diğer insanlardan korktuğu için yalnızdır.
Every person who is alone is alone because they are afraid of others.
#1223
yalnız
lonely
Mary'nin konuşacak hiç kimsesi yok fakat o kendini yalnız hissetmiyor.
Mary has nobody to talk with, but she doesn't feel lonely.
#1223
yalnız
solo
Yalnız çalışacaksın.
You'll work solo.
#1223
yalnız
lone
Yalnız polis memuru destek istedi.
The lone police officer called for backup.
#1224
yağ
oil
Su ve yağ her ikisi sıvıdır.
Water and oil are both liquids.
#1224
yağ
fats
Avokado yağ açısından zengindir.
The avocado is rich in fats.
#1224
yağ
grease
Yağ alev aldı.
The grease caught fire.
#1225
tv
TV
Bu sabah TV izledim.
I watched TV this morning.
#1226
osmanlı
Ottoman
Türkiye, Osmanlı Devleti'nin mirasçısıdır.
Turkey is the heir of the Ottoman Empire.
#1227
getirmek
bring
Oğlumu ofisinize getirmek zorunda mıyım?
Do I have to bring my son to your office?
#1227
getirmek
to bring
Oğlumu ofisinize getirmek zorunda mıyım?
Do I have to bring my son to your office?
#1228
itiraz
objection
Eğer itiraz yoksa şimdi toplantıyı kapatacağız.
If there is no objection, we will close the meeting now.
#1228
itiraz
appeal
O itiraz etmeye çalıştı.
He tried to appeal.
#1229
program
program
Program yayında.
The program is on the air.
#1229
program
schedule
Program sürdürülmelidir.
The schedule must be maintained.
#1230
ulaştırma
transport
Hangi ulaştırma aracıyla buraya geldin?
What means of transport did you use to get here?
#1230
ulaştırma
transportation
Bir araba, bir bisiklet, bir uçak, bir tekne ve bir tren tümü ulaştırma araçlarıdır.
A car, a bicycle, an airplane, a boat, and a train are all means of transportation.
#1231
insanlık
humanity
Müzik insanlık için ortak bir dildir.
Music is a common speech for humanity.
#1231
insanlık
mankind
Sence insanlık bir gün Ay'ı sömürgeleştirecek mi?
Do you think mankind will someday colonize the Moon?
#1232
başından
from the beginning
Başından beri benimle ilgili gerçeği söylemeliydim.
I should've told you the truth about me from the beginning.
#1232
başından
beginning
Oyunu başından sonuna kadar izledim.
I watched the game from beginning to end.
#1232
başından
get rid of
Beni kolayca başından savamayacaksın.
You won't get rid of me that easily.
#1233
adil
fair
Adil ve makul olmadığından dolayı önerinizi kabul edemem.
I can't agree to your proposal on the ground that it is not fair and reasonable.
#1233
adil
just
Hiç adil değil.
It's just not fair.
#1234
grubu
group
Tiyatro grubu yeni oyunu sahneledi.
The theater group performed the new play.
#1234
grubu
band
Ben bu grubu dinliyorum.
I'm listening to this band.
#1235
komisyonu
commission
Tom'un şirketi, Federal Ticaret Komisyonu tarafından soruşturma altındadır.
Tom's company is under investigation by the Federal Trade Commission.
#1236
hayatta
in life
İnişler ve çıkışlar vardır hayatta.
In life there are ups and downs.
#1236
hayatta
alive
Onun hayatta kalması için her şeyi denedim.
I tried everything to keep him alive.
#1236
hayatta
survive
Güçlü hayatta kalacak ve zayıf ölecek.
The strong will survive and the weak will die.
#1236
hayatta
life
İnişler ve çıkışlar vardır hayatta.
In life there are ups and downs.
#1237
uzay
space
Yakın gelecekte uzay yolculuğu artık sadece bir hayal olmayacak.
In the near future, space travel will no longer be just a dream.
#1237
uzay
aerospace
Leon Alman Havacılık ve Uzay Merkezi için çalışıyor.
Leon works for the German Aerospace Center.
#1238
işte
here
16 Haziran'daki toplantı için işte son gündem.
Here is the final agenda for the meeting on June 16th.
#1238
işte
there
Her işte bir hayır vardır!
There is a silver lining to every dark cloud!
#1239
altyapı
Infrastructure
Maglev trenleri pahalı bir altyapı gerektirir.
Maglev trains require expensive infrastructure.
#1239
altyapı
infrastructure
Maglev trenleri pahalı bir altyapı gerektirir.
Maglev trains require expensive infrastructure.
#1240
göçmen
migrant
Okulumuzda birçok göçmen çiftlik işçisi çocuğu var.
There are many migrant farm-worker children at our school.
#1240
göçmen
immigrant
Oliver, yeni kız arkadaşının yasadışı bir göçmen olduğunu öğrendi.
Oliver found out that his new girlfriend is an illegal immigrant.
#1240
göçmen
migratory
Sonbaharda göçmen kuşları güneye uçar.
In autumn the migratory birds fly south.
#1241
popüler
popular
Geçen sene kurulan lunapark sağolsun şehir popüler oldu.
Thanks to the amusement park built last year, the city has become popular.
#1242
sabit
fixed
Kralın ilkelerinde sabit bir standart vardır.
There is a fixed standard in the king's principles.
#1242
sabit
hard
Benim sabit disk neredeyse dolu.
My hard drive is almost full.
#1242
sabit
constant
Kapalı bir sistem içerisinde bulunan enerjilerin toplamı sabit kalır.
In a closed system the sum of the contained energies remains constant.
#1242
sabit
stationary
Nüfus sabit kalır.
The population remains stationary.
#1243
amerikan
American
Dev bir federal bütçe açığı, yıllardır Amerikan ekonomisinin başına bela oldu.
A huge federal budget deficit has been plaguing the American economy for many years.
#1244
kulüp
club
O kulüp çok çok büyük.
That club is way too big.
#1245
evin
house
Senin evin parka ne kadar uzakta?
How far is it from your house to the park?
#1245
evin
home
Lütfen evin hakkında yaz.
Please write about your home.
#1246
kaliteli
quality
Daha kaliteli olanlarına sahip misin?
Do you have better quality ones?
#1247
süt
milk
Biraz süt ilave et.
Add a little milk.
#1247
süt
dairy
Bir süt ineği faydalı bir hayvandır.
A dairy cow is a useful animal.
#1248
akıllı
smart
O gerçekten akıllı, değil mi?
She's really smart, isn't she?
#1248
akıllı
intelligent
Mary, hem akıllı hem de nazik.
Mary is both intelligent and kind.
#1248
akıllı
clever
Ona akıllı bir adam derseniz, o mutlu olabilir.
If you call him a clever man, he may be happy.
#1248
akıllı
wise
Olaydan sonra akıllı olmak kolaydır.
It is easy to be wise after the event.
#1249
arka
back
Soyguncu bir arka sokakta ona saldırdı.
The robber attacked her on a back street.
#1249
arka
rear
Sigara içenlerin arka koltuklarda oturmaları rica edilir.
Smokers are asked to occupy the rear seats.
#1250
kıymetli
precious
Bazen su kıymetli bir meta olur.
Sometimes water becomes a precious commodity.
#1250
kıymetli
valuable
Şüphesiz bilgisayar, kıymetli bir alettir.
The computer is undoubtedly a valuable tool.
#1251
uyum
Harmony
Doğayla uyum içinde yaşamayı öğrenmeliyiz.
We must learn to live in harmony with nature.
#1251
uyum
harmony
Doğayla uyum içinde yaşamayı öğrenmeliyiz.
We must learn to live in harmony with nature.
#1251
uyum
adapt
Gençler değişime kolayca uyum sağlarlar.
The young adapt to change easily.
#1251
uyum
compliance
Tom baş uyum görevlisi.
Tom is the chief compliance officer.
#1251
uyum
fit
Tom çok iyi uyum sağlayacak.
Tom is going to fit right in.
#1252
perşembe
Thursday
Toplantı önümüzdeki Perşembe yapılacak.
The meeting is to be held next Thursday.
#1253
ilginç
Interesting
O bana ilginç görünüyor.
It seems interesting to me.
#1253
ilginç
interesting
O bana ilginç görünüyor.
It seems interesting to me.
#1253
ilginç
intriguing
Onu ilginç buluyorum.
I find him intriguing.
#1254
tehlikeli
dangerous
Tehlikeli alana adım atıyorsun.
You're stepping into dangerous territory.
#1254
tehlikeli
hazardous
Şiddetli rüzgarlar yüksek profilli araçlar için seyahati tehlikeli yapıyorlar.
Gusty winds are making travel hazardous for high profile vehicles.
#1254
tehlikeli
dangerously
İngiltere tehlikeli şekilde düşük gıda malzemeleri ile karşı karşıya idi.
Britain faced dangerously low supplies of food.
#1255
alışveriş
Shopping
Yakında bir alışveriş alanı vardır.
There is a shopping area nearby.
#1255
alışveriş
shopping
Yakında bir alışveriş alanı vardır.
There is a shopping area nearby.
#1255
alışveriş
shop
Acele etme. Alışveriş yapmak için bütün öğleden sonramız var.
Take your time. We have all afternoon to shop.
#1256
sürpriz
surprise
Bu pek sürpriz sayılmaz, değil mi?
It's not much of a surprise, is it?
#1256
sürpriz
Surprise
Bu pek sürpriz sayılmaz, değil mi?
It's not much of a surprise, is it?
#1256
sürpriz
surprising
Öğretmenin tarafından azarlanman sürpriz değil.
It is not surprising that you should be scolded by your teacher.
#1257
salı
Tuesday
Salı gününe kadar sizden haber bekleyeceğim.
I'll expect to hear from you by Tuesday.
#1258
eşit
equal
Müzik alanında hiç kimse bu genç kadın eşit değildir.
Nobody is equal to this young woman in the field of music.
#1258
eşit
equally
Pastayı eşit olarak paylaşmak zorundasın.
You have to share the cake equally.
#1258
eşit
evenly
Onlar hesabı eşit olarak bölüştüler.
They split the bill evenly.
#1259
arkasında
behind
Sanırım yapmak zorunda olduğumuz her şeyin arkasında yapmak istediğimiz bir şey vardır.
I suppose that behind each thing we have to do, there's something we want to do...
#1260
aziz
saint
O, bir aziz gibi davrandı.
He acted like a saint.
#1260
aziz
Saint
O, bir aziz gibi davrandı.
He acted like a saint.
#1261
sektör
Sector
İşletmeler, son 52 ay içinde 9.7 milyondan fazla özel sektör istihdamı yarattılar.
Businesses have created more than 9.7 million private sector jobs in the past 52 months.
#1261
sektör
sector
İşletmeler, son 52 ay içinde 9.7 milyondan fazla özel sektör istihdamı yarattılar.
Businesses have created more than 9.7 million private sector jobs in the past 52 months.
#1261
sektör
industry
Sektör, hükümetin finansmanına büyük ölçüde bağımlıdır.
The industry is heavily dependent on government funding.
#1262
protesto
protest
O, protesto etmek için ağzını açmadı.
He didn't open his mouth to protest.
#1262
protesto
protest against
Meclis herhangi bir nükleer silahlanmaya karşı protesto etmek için oy kullandı.
The assembly voted to protest against any nuclear armament.
#1263
arap
Arab
Japonya, petrol için Arap ülkelerine güvenir.
Japan relies on Arab countries for oil.
#1263
arap
Arabic
Arap alfabesi, Roman alfabesiyle değiştirildi.
The Arabic script was replaced by the Roman alphabet.
#1264
fayda
benefit
Uzun vadede fayda sağlayabilecek alanlara yatırım yapılmamıştı.
The money was not invested in areas where it could bring benefit over the long term.
#1265
uzmanı
expert
Bir finans uzmanı olduğunu iddia etti.
He claimed to be an expert in finance.
#1265
uzmanı
specialist
Biz Dr. Brown'ı Amerika Birleşik Devletleri'nde en iyi kalp uzmanı olarak görüyoruz.
We regard Dr. Brown as the best heart specialist in the United States.
#1266
on
on
Trende on iki saat geçirdim.
I spent twelve hours on the train.
#1266
on
ten
On yıl beklemek için uzun bir süre.
Ten years is a long time to wait.
#1266
on
eleven
Saat zaten on bir.
It is already eleven.
#1266
on
decade
Yaklaşık on yıl önce oğlumu kaybettim.
I lost my son about a decade ago.
#1267
elektronik
electronic
Clive bir elektronik mühendisi olmak istiyor.
Clive wants to be an electronic engineer.
#1267
elektronik
electronics
Elektronik hakkında bir şey bilmez.
He knows nothing about electronics.
#1267
elektronik
electronically
Bu el kitabı yalnızca elektronik olarak mevcuttur. Basılı bir versiyonu yoktur.
This manual is only available electronically. There is no printed version.
#1268
ikili
binary
2015 numarası ikili olarak 11111011111 olarak gösterilir.
The number 2015 is represented as 11111011111 in binary.
#1269
sebeple
reason
Ne sebeple ağladın?
For what reason did you cry?
#1270
fransız
French
Milliyetim Fransız ama Vietnam kökenliyim.
I have French nationality but Vietnamese origins.
#1270
fransız
Frenchman
Bir Fransız, mesela, bir Rus şakasına gülmekte zorlanır.
A Frenchman, for instance, might find it hard to laugh at a Russian joke.
#1271
sıkı
tight
İpi sıkı çekin.
Pull the rope tight.
#1271
sıkı
strict
Sıkı bir diyet takip etmek önemlidir.
It's important to follow a strict diet.
#1271
sıkı
tightly
Ben koşuya gitmeden önce ayakkabılarımı her zaman sıkı bağlarım.
I always tie my shoes tightly before I go jogging.
#1272
vefat
passed away
Onun babası dün akşam hastanede vefat etti.
His father passed away last night in the hospital.
#1272
vefat
died
Amcam iki yıl önce kanserden vefat etti.
My uncle died of cancer two years ago.
#1273
yargı
Judiciary
Bağımsız yargı, işleyen bir demokrasinin olmazsa olmazlarındandır.
An independent judiciary is one of the key pillars of a functional democracy.
#1273
yargı
jurisdiction
Bu sizin yargı alanınızın dışındadır.
It's outside your jurisdiction.
#1273
yargı
judiciary
Bağımsız yargı, işleyen bir demokrasinin olmazsa olmazlarındandır.
An independent judiciary is one of the key pillars of a functional democracy.
#1273
yargı
judgment
Ateistler yargı gününde hak ettikleri cezayı alacaklar.
Atheists will get their comeuppance on Judgment Day.
#1273
yargı
judgement
Yargı her iki taraf için de çok adildir.
The judgement is very fair to both parties.
#1274
bilinmeyen
unknown
Bilinen bir hata bilinmeyen bir gerçekten daha iyidir.
A known mistake is better than an unknown truth.
#1275
ifadesi
expression
Onun ifadesi tarafından kafam karıştı.
I was confused by her expression.
#1276
önceden
before
Önceden orada bulunduk.
We've been there before.
#1276
önceden
previously
O iki gün önceden vardı.
He arrived two days previously.
#1276
önceden
advance
Önceden telefon etmeliydin.
You should have telephoned in advance.
#1277
lüks
luxury
Taksiye binmek benim için bir lüks.
Taking a taxi is a luxury for me.
#1277
lüks
luxurious
Brian'ın kız arkadaşı sık sık onu lüks restoranlara götürmesi için yalvarır.
Brian's girlfriend often begs him to take her to luxurious restaurants.
#1278
modeli
model
Herhangi bir mağazanın bu modeli o fiyata satacağının olası olmadığını düşünüyorum.
I think it's unlikely that any store would sell this model for that price.
#1278
modeli
Model
Herhangi bir mağazanın bu modeli o fiyata satacağının olası olmadığını düşünüyorum.
I think it's unlikely that any store would sell this model for that price.
#1279
televizyon
television
Dokuzdan sonra televizyon izlememeyi kural edindim.
I make it a rule not to watch television after nine o'clock.
#1279
televizyon
TV
Televizyon olmadan yaşayamam.
I can't live without a TV.
#1280
erişim
access
Bütün üyelerin bu kitaplara erişim hakkı var.
All members have access to these books.
#1280
erişim
Access
Bütün üyelerin bu kitaplara erişim hakkı var.
All members have access to these books.
#1281
faydalı
useful
O faydalı bir bilgi parçası.
That's a useful piece of information.
#1281
faydalı
beneficial
Aslında faydalı oldu.
It has actually been beneficial.
#1281
faydalı
helpful
Bana söyleyebileceğin bir şey faydalı olabilir.
Anything you can tell me might be helpful.
#1282
karşılıklı
mutual
Biz karşılıklı ödünlerle sorunu çözdük.
We solved the problem by mutual concessions.
#1282
karşılıklı
mutually
Norveççe, İsveççe ve Danimarkaca karşılıklı olarak yüksek derecede anlaşılabilirdir.
Norwegian, Swedish and Danish are mutually intelligible to a high degree.
#1283
bununla
this
Sizin için bununla ilgileneceğiz.
We will take care of this for you.
#1283
bununla
with this
Bununla karşılaştırınca şu daha iyi.
In comparison with this, that is far better.
#1284
hukuki
legal
"Sanık" hukuki bir terimdir.
"The accused" is a legal term.
#1285
noktası
point
Sonunda bir uzlaşma noktası bulduk.
Finally, we found a point of compromise.
#1285
noktası
port
Yönlendirici ayarlarında UPnP bağlantı noktası yönlendirme etkin mi?
Is UPnP port forwarding enabled in the router settings?
#1286
dizisi
series
Terminatör efsanesi ayrıca bir TV dizisi.
The Terminator saga also has a television series.
#1287
bilimsel
scientific
Bilimsel buluşların çoğu bilinenin keşfinden başka bir şey değildir.
Most scientific breakthroughs are nothing else than the discovery of the obvious.
#1287
bilimsel
scientifically
Kişilik ve kan grubu arasında bir bağlantı bilimsel olarak kanıtlanmadı.
A connection between personality and blood type has not been scientifically proven.
#1287
bilimsel
scholarly
Çeviri bilimsel bir disiplindir.
Translation is a scholarly discipline.
#1288
kavga
fight
Tartışma kavga ile sona erdi.
The argument ended in a fight.
#1288
kavga
quarrel
Kavga iki ailenin arasını açtı.
The quarrel left a gulf between the two families.
#1288
kavga
brawl
Dan ve bir çalışan arasında kavga patlak verdi.
A brawl broke out between Dan and a co-worker.
#1289
soykırım
Genocide
Sınır dışı etme ve soykırım iki farklı şeydir.
Deportation and genocide are two different things.
#1289
soykırım
genocide
Sınır dışı etme ve soykırım iki farklı şeydir.
Deportation and genocide are two different things.
#1289
soykırım
Holocaust
Bir daha hiç soykırım olmamalı.
No holocaust must ever happen again.
#1290
kesinlikle
definitely
Fikriniz kesinlikle düşünmeye değer.
Your idea is definitely worth thinking about.
#1290
kesinlikle
certainly
O bir Japon kimonosunun içinde kesinlikle güzel görünüyor.
She certainly looks beautiful in a Japanese kimono.
#1290
kesinlikle
absolutely
Fikrin kesinlikle imkansızdır.
Your idea is absolutely impossible.
#1290
kesinlikle
strictly
Sigara içmek kesinlikle yasaktır.
Smoking is strictly prohibited.
#1291
beyin
Brain
Beyin sadece karmaşık bir makinedir.
The brain is just a complicated machine.
#1291
beyin
brain
Beyin sadece karmaşık bir makinedir.
The brain is just a complicated machine.
#1292
mağdur
victims
Savaşın bir sonucu olarak, çok sayıda mağdur kaldı.
As a result of the war, a great number of victims remained.
#1292
mağdur
aggrieved
Bu sabah onların benim için yaptığını fark edinceye kadar iyiydim. Çok mağdur hissediyorum.
I felt fine this morning until I noticed what they'd done to me. I'm feeling so aggrieved.
#1293
teklifi
Offer
Ben teklifi reddettim.
I rejected the offer.
#1293
teklifi
offer
Ben teklifi reddettim.
I rejected the offer.
#1293
teklifi
proposal
Aklında ne olduğuna dair hiçbir fikrim yok, böylesine olumlu teklifi reddetti.
I have no idea what he has in mind, rejecting such a favorable proposal.
#1294
dairesi
department
Ülkemize ne borçlu olduğumuzu hepimiz biliyoruz. Vergi dairesi bize bildirir.
We all know what we owe to our country. The tax department lets us know.
#1294
dairesi
apartment
Bir apartman dairesi bulmak zor olabilir.
Finding an apartment can be difficult.
#1294
dairesi
bureau
Metoroloji dairesi bu gece yağmur yağacağını söylüyor.
The weather bureau says it will rain tonight.
#1295
eğitimi
education
Sanırım sınavlar eğitimi mahvediyorlar.
I think exams are ruining education.
#1295
eğitimi
training
Onlardan hiçbiri hiç resmi bilim eğitimi almadı.
None of them had any formal science training.
#1296
kararlı
stable
O ülkenin hükümeti atık kararlı.
The government of that country is now stable.
#1296
kararlı
determined
İngiltere'ye gitmek için kararlı.
He is determined to go to England.
#1296
kararlı
committed
Tom Mary ile kararlı bir ilişki içinde olmak istedi.
Tom wanted to be in a committed relationship with Mary.
#1296
kararlı
decisive
Yeterince kararlı değilim.
I'm not decisive enough.
#1297
sefer
expedition
Bu sefer, pahalı olacak.
This expedition will be expensive.
#1297
sefer
time
Jack bu sefer kesin başaracak.
Jack is bound to succeed this time.
#1297
sefer
flights
New York'a bir haftada kaç sefer teklif edersiniz?
How many flights to New York do you offer a week?
#1297
sefer
once
Sadece bu sefer sana ödünç para vereceğim.
I will lend you money just this once.
#1298
tavsiye
Recommendation
Övünme tavsiye edilmez.
Self-praise is no recommendation.
#1298
tavsiye
recommend
Bana iyi bir kamera tavsiye edebilir misiniz?
Can you recommend a good camera?
#1298
tavsiye
advice
Ondan tavsiye istemelisin.
You ought to ask him for advice.
#1298
tavsiye
advise
Dersi not alırken dikkatli olmanızı tavsiye ederim.
I advise you to be careful in making notes for the lecture.
#1298
tavsiye
recommendation
Övünme tavsiye edilmez.
Self-praise is no recommendation.
#1298
tavsiye
advisable
Bu tavsiye edilmez.
That's not advisable.
#1299
görüş
Opinion
Belki bu görüş doğrudur.
Maybe this opinion is correct.
#1299
görüş
opinion
Belki bu görüş doğrudur.
Maybe this opinion is correct.
#1299
görüş
sight
Görüş, açıklamanın ötesinde görkemli oldu.
The sight was indescribably splendid.
#1299
görüş
vision
Görüş alanım eskisi kadar geniş değil gibi görünüyor.
It seems my field of vision is not as wide as it used to be.
#1300
büro
Office
Babam bir büro çalışanıdır.
My father is an office worker.
#1300
büro
bureau
Büro çekmecesinin birçok bölümü var.
The bureau drawer has several compartments.
#1300
büro
office
Babam bir büro çalışanıdır.
My father is an office worker.
Practice All Most Common Words from Your Phone
Download from the AppStore Download from GooglePlay

Take your learning to the next level with our mobile app

3000 Most Common Words
100k+ Example Sentences
Handsfree Autoplaying Flashcards
Schedulable Notifications
Progressively Translated Books
Anagram, Hangman, Lingo
Conjugation Pairs
12 Practice Types
100+ Versatile Topics
Add Your Own Words & Tags
Backup & Sync Progress
No Ads or Data Sharing
Available on all Platforms
Natural Pronunciation
Completely Offline
Custom Spaced Repetition
Direct Dictionary Search